20 BUT'un İngilizce kullanımına ilişkin örnekler
Çeşitli / / July 04, 2021
Fakat
İngilizcede, "fakat" Anlamına geliyor "fakat”.
Misal: Çilekleri severim fakat Ben yaban mersini sevmiyorum. / Çilekleri severim fakat Ben yaban mersini sevmiyorum.
Şu anlama da gelebilir:dışında”, Yani bir istisnaya işaret ediyor.
Misal: Bay Simpson dışında bütün öğretmenlerimi seviyorum. / Bay Simpson hariç tüm öğretmenlerimi seviyorum.
Üçüncü bir anlam "fakat”.
Misal: Dürüst değil yalancıdır. / Dürüst değil yalancıdır.
bir bağlaçyani bir cümlenin iki veya daha fazla bölümünü birleştirmek için kullanılır. İki veya daha fazla cümleyi birleştirmek için de kullanılabilir. "Ama" bağlacını birleştiren öğeler arasındaki ilişki, çelişki veya karşıtlık ilişkisidir.
Koordine edici bir bağlaçtır, yani birleştirdiği öğelerin aynı değere sahip olduğu ve ikisinin de birbirine bağlı olmadığı anlamına gelir.
Ama ile İngilizce ve İspanyolca cümleler
- burayı sevdim fakat Çok pahalı. burayı sevdim fakat bu çok pahalı.
- babam araba kullanamaz fakat annem yapabilir. babam araba kullanmayı bilmiyor fakat annem evet.
- hiçbir şey düşünemedim fakat test. hiçbir şey düşünemedim dışında sınavda.
- klasik müzik severim fakat Ben uzman değilim. klasik müzik severim fakat Ben uzman değilim.
- o hemşire değil fakat doktora. o hemşire değil aksi takdirde doktor.
- senden hoşlanmıyorum fakat Sana bir şans daha vereceğim. seni sevmiyorum fakat Sana bir şans daha vereceğim.
- her şeyi doğru yaptı fakat ilk egzersiz. her şeyi doğru yaptın mı dışında ilk egzersiz.
- Her yerde anahtarları aradım fakat banyo. Anahtarlar için her yere baktım dışında banyo.
- Her zaman kahvaltı ederim fakat Genelde öğle yemeğini atlarım. ben her zaman kahvaltı yaparım fakat bazen öğle yemeğini atlıyorum.
- Bu bir halüsinasyon değil fakat optik bir illüzyon. Bu bir halüsinasyon değil aksi takdirde optik bir illüzyon.
- Bunu herkes biliyordu fakat BEN. Bunu herkes biliyordu dışında ben mi.
- onu komik buluyorum fakat aptal. eğlenceli buluyorum fakat aptal.
- okumak için gözlüğe ihtiyacım var fakat televizyon izlememek. okumak için gözlüğe ihtiyacım var fakat televizyon izlemek için değil.
- bütün kayıtlarını beğeniyorum fakat ilki. tüm kayıtlarını beğendim dışında ilk.
- Bu iyi şans değildi fakat sıkı çalışmanın sonucu. Bu iyi şans değildi aksi takdirde sıkı çalışmanın sonucu.
- Onu burada kimse tanımıyor fakat yakında yeni arkadaşlar edinecek. Onu burada kimse tanımıyor fakat yakında yeni arkadaşlar edineceksin.
- O çok parlak değil fakat elinden geleni yapıyor. çok akıllı değil fakat elinden geleni yapar.
- bu ilacı sevmiyorum fakat neyse alıyorum. bu ilacı sevmiyorum fakat neyse alıyorum.
- O ünlü bir aktör fakat o çok yetenekli değil. O ünlü bir aktör fakat o çok yetenekli değil.
- Bu bir doğum günü partisi değil fakat bir evlilik yıldönümü. Bu bir doğum günü partisi değil aksi takdirde bir evlilik yıldönümü.
Andrea bir dil öğretmenidir ve onun instagram hesabı İngilizce konuşmayı öğrenmeniz için görüntülü görüşme ile özel dersler sunar.