Geçmişte Sürekli Olarak İngilizce Konuşma Örneği

Geçmişte sürekli İngilizce konuşma, bir süre önce meydana gelmeye başlayan, takip edilen ve muhtemelen iki veya daha fazla kişinin bu dilde konuşmasıyla karakterize edilir. kesintiye uğradılar o anda. İngilizce olarak bilinen bu zaman kipi için Geçmiş Aşamalı, olumlu, olumsuz ve soru olan farklı yapıları için aşağıda açıklanan belirli gramer kuralları uygulanır.

Olumlu geçmiş sürekli İngilizce konuşma yapısı

Geçmişteki İngilizce konuşma sürekli ise olumlu, şu şekil kullanılır:

Konu (kişinin adı veya adı) + fiil öyleydi / vardı (ser veya estar'ın geçmişi) + gerund içindeki fiil + yüklem veya cümlenin geri kalanı

İngilizce olarak şöyle yazılmıştır:

İsim veya isim + fiil öyleydi / vardı + gerund (-ing) + cümlenin geri kalanı

Örneğin:

görevliyle konuşuyordum

İspanyolca'ya çeviri:

görevliyle konuşuyordum

Negatif sürekli geçmişte İngilizce konuşma yapısı

Geçmişteki İngilizce konuşma sürekli ise olumsuz, şu şekil kullanılır:

Konu (kişinin adı veya adı) + fiil öyleydi / vardı (geçmiş varlık veya varlık) + inkar değil + ulaçtaki fiil + yüklem veya cümlenin geri kalanı

İngilizce olarak şöyle yazılmıştır:

İsim veya isim + fiil öyleydi / vardı + değil + ulaç (-ing) + cümlenin geri kalanı

Örneğin:

Sakallarını tıraş etmiyorlardı

İspanyolca'ya çeviri:

Sakallarını tıraş etmiyorlardı

Söz konusu geçmişteki sürekli İngilizce konuşma yapısı

Geçmişteki İngilizce konuşma sürekli ise soru, şu şekil kullanılır:

Fiil öyleydi / vardı + Konu (kişinin veya ismin adı) + ulaç içindeki fiil + yüklem veya sorunun geri kalanı

İngilizce olarak şöyle yazılmıştır:

Fiil öyleydi / vardı + İsim veya isim + ulaç (-ing) + sorunun geri kalanı

Örneğin:

Dün gece pizza mı yiyordu?

İspanyolca'ya çeviri:

Dün gece pizza mı yiyordu?

• Derinlemesine bilin: İngilizce geçmiş sürekli

İngilizce bir gezinin geçmişteki sürekli konuşma örneği:

Jenny: Bunca zaman bizi mi bekliyorsun?

Harvey: Sadece birkaç dakika Jenny. Endişelenme.

Jenny: Ah, biletleri sen alıyordun.

Harvey: Tam olarak değil. Tur rehberiyle konuşuyorduk.

Jennie: Güzel! Boşuna kaçmıyorduk.

Harvey: Yine hızlı mı sürüyorsun?

Jenny: Bir nevi. Buraya çabuk gelmeye çalışıyordum.

Harvey: Bu tehlikeli! Beni aramaya falan çalışmıyor muydun?

Jennie: Ah pardon. Seni üzmeyi beklemiyordum.

Harvey: Neyse, boşver. Sen gelene kadar bunu düşünmüyordum.

Jennie: Bu iyi. Stresli misin diye merak ettim.

Harvey: Ben her zaman stresliyim.

İspanyolca'ya çeviri

Jenny: Bunca zamandır bizi mi bekliyordun?

Harvey: Sadece birkaç dakika Jenny. Endişelenme.

Jenny: Ah, biletleri sen alıyordun.

Harvey: Tam olarak değil. Tur rehberiyle konuşuyordum.

Jennie: İyi! Boşuna kaçmıyorduk.

Harvey: Yine hızlı mı sürüyordun?

Jennie: Bunun gibi bir şey. Buraya hızlıca gelmeye çalışıyordum.

Harvey: Bu tehlikeli! Beni aramaya falan çalışmıyor muydun?

Jennie: Ah pardon. Seni kızdırmayı beklemiyordum.

Harvey: Önemli değil. Sen gelene kadar bunu düşünmüyordum.

Jennie: Bu iyi. Stresli misin diye merak ettim.

Harvey: Ben her zaman stresliyim.

Şununla takip edin:

• İngilizce geçmiş sürekli
• İngilizce konuşma